Kategori : Madam Marika’nın Serveti
Proje Durumu : Yaptıklarımız
Yapım Yılı : 2014
Mahalle Adı :
Belediyemiz 2011 yılında, 2. Geleneksel Hikâye yarışmasında ödül alan eserlerden “Madam Marika’nın Serveti” adlı hikâyeyi sahneye aktardı. Usta tiyatrocu Haldun Dormen’in yönetmenliğinde “Marika’nın Serveti” adı ile senaryolaştırılarak tiyatroya uyarlanan eser, ülkemizin kültür mirasına katkılarımızdan biridir. Uzun ve özverili bir çalışmanın ardından, Atakent Kültür Merkezinde farklı gün ve saatlerde ve Bağcılar Kültür Merkezinde ücretsiz olarak tiyatro severlerin istifadesine sunulmuştur.
MADAM MARİKA’NIN SERVETİ
Ümraniye Belediyesi’nin düzenlediği 2. Geleneksel Hikâye Yarışması’nda dereceye giren Necdet Bayındır imzalı Madam Marika’nın Serveti isimli hikâye, 20. Yüzyılın başlarında, 1. Dünya Savaşı’nın soğuk nefesinin tüm yurtta hissedildiği yıllarda geçiyor. Bir Osmanlı vilayeti olan Van’da geçen olay, Türk genci Yusuf ile Ermeni kızı Marika’nın döneme ışık tutan serüvenini anlatıyor. 1915’li yıllarda bir Osmanlı vilayeti olan Van’da Türk genci Yusuf ile Ermeni kızı Marika’nın yaşamlarından dönemine ışık tutan oyunun tüm hazırlıkları Ümraniye Belediyesi’nin himayesinde gerçekleşti. Marika’nın Serveti; dönemin toplumsal ilişkilerine, değerler evrenine, Osmanlı’nın engin hoşgörü kültürüne farklı kimlik ve inançların biraradalığını çok iyi harmanlayan Osmanlı şehir kültürüne ışık tutuyor. Türkiye’nin resmi dış politika söylemlerine paralel ve tarihi gerçeklere yaslanan eser; Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü profesörlerinden Prof. Dr Zekeriya Kurşun ve Prof. Dr. Vahdettin Engin tarafından okunarak tarihsel doğruluğu akademik olarak belgelendi. Eser; 1. Dünya savaşının zorlu yıllarında Anadolu’daki farklı kültürlerin engin tolerans felsefesine dayanan hoşgörü kültürünün tüm arka planını ve kodlarını yaşamdan öykülerle sahneye koyuyor.
Ümraniye Belediyesi’nin himayesinde yaklaşık 1 yıllık titiz bir çalışma sonucunda hazırlanan Marika’nın Serveti; tüm farklılıkları ve ayrı aidiyetlerine rağmen bir arada yaşamaktan mutlu bir Anadolu kasabasının sıcaklığını Yusuf ve Marika’nın hayatları üzerinden sahneye koyuyor. Oyun, dönemin toplum mühendislerinin tüm kışkırtma ve milliyetçilik payandası altındaki tüm tahriklerine, çeteleşme ve istihbari faaliyetlerine rağmen Kurtuluş Savaşında birbirine omuz vermiş, birlikte kahramanlık türküleri yazmış Türk ve Ermeni kökenli yurttaşların bu özenilesi yaşamlarını konu ediniyor.